Ben küçüklüğümden beri yurt dışında yaşamak istedim. Hep turist olmak, bu ülkeden kaçmak vardı aklımda. Bana yabancı olmak, olan biteni umursamamak hep cazip geldi. Kendi kültürümü hep dışladım. Yabancı olmak, yabancılaşmak istedim. Büyüdükçe düşüncelerim değişti. Hala dünyayı gezmek, farklı kültürlerde kaybolup kendimi bulmak istiyorum. Ama bugün, özellikle bugün burada kalmak istiyorum. Özellikle bugün kaybetmeyi göze alamıyorum. Ülkemi, insanlarını, kültürünü, nesillerdir yaşatmaya çabaladığımız değerlerimizi kaybetmek istemiyorum. Kaybedemem. Her ne kadar inkar etmiş olsam da, burada yaşamanın, bu dili konuşmanın, bu havayı içime çekmemin benim üzerimdeki etkisini yok sayamıyorum artık. Kahroluyorum, içim sızlıyor. Yaşamın, yaşamların gözlerindeki değerini gördükçe kuruyor içimdeki umut ağacım. Karşı karşıya olduğumuz ne ise, nasıl bir şeytanca oyunun içindeysek sonu karanlık, korku dolu. Ağlayacak ne kadar çok göz, parçalanacak ne kadar çok kalp var... Bana umutlu olmamı, karamsar olmamamı söyleyeceksiniz. Öğütler verip bu da geçer diyeceksiniz. Demeyin.
"Koşuyor altı yaşında bir oğlan,
uçurtması geçiyor ağaçlardan,
siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.
Çocuklara kıymayın efendiler.
Bulutlar adam öldürmesin."
nazım hikmet
ALTER EGO
“Yorgunların dinlenmesi için geceler yeter.” GOETHE
31 Mart 2014 Pazartesi
3 Ocak 2014 Cuma
Siz ve Gereksiz Dramalarınız
Arkadaşım çok mu zor kabullenmek. Sen de herkes gibisin. Normalsin, basitsin, insansın yahu. Gereksiz endişelerle, kaygılarla, sıkıntılarla ne yapıyorsan kendine yapıyorsun. Relaaaaaax take it eeeeeaaaasssssyy demiş Mika. İyi de demiş. Kendi ellerinle zehir etme şu hayatını.
27 Aralık 2013 Cuma
Sosyalleşmek isteyen arkadaşlara benden altın değerinde bir tüyo. dışarı çık bir kere bu ilk adım. ama öyle gez dolaş demicem boş yere umutlanma. o hiç işe yaramaz. kandırmışlar seni. en yakın teyzenin yanına gidip teyze biraz seninle takılabilir miyim de. dayak yemedin hala? süper. ya bir dinle kardeşim saçmalamıyorum ben! sabret bütün dertlerin geçecek. beraber otobüse binin, parklarda dolaşın, alışveriş merkezine gidin. o sosyalleşirken sana düşen sadece izlemek. ustayı iş üzerindeyken izle ve öğren. şimdi sen benim saçmaladığımı düşünüyorsun dimi? bir kerecik izle anlayacaksın. Güven bana.
26 Aralık 2013 Perşembe
Otobüste hayatımın aşkıyla karşılaşma fantezim asla kaybolmayacak sanırım. O aşk bulunacak arkadaşım. çok mu şey istiyorum ha? Ne olurdu yani bir kerecik bulsam. Ama kabahat sende değil bende. Kim dedi bu kadar romantik ol diye. Kimse. Ben kaşınıyorum hep. Zannediyorum ki böyle bir gün otobüse bineceğim, gökten ilahi bir ışık bidoksan boyunda yakışıklı bir adamın üstene düşecek, otobüsteki herkes bize yol açacak, biz de ortada buluşup sirtaki yapa yapa otobüsten inip simitçide nişan yapacağız. Nişan şekerleri çikolatalı mı olsun fındıklı mı? uff karar veremiyorum!
Ah Canım Ya
Geçen yine New York'a uçtum. 14 saat yol. Anam ağladı. İşte bavulları otele bırak derken zamanın nasıl geçtiğini anlamadım. Bir bakmışım saat 12 olmuş. Artık uyudum bende zaten yorgunum. Sabah erkenden 5. caddede yürüyüş yaptım. Çok güzel kokar cadde sabahları. O pahalı kokularıyla yürürsün caddenin. Gözlerin giymeye kıyamayacağın kıyafetlerle bayram yapar. Arada bir de evsiz birini görürsün. Birkez daha düşünürsün ne kadar şanslı olduğunu. Harikadır anlayacağınız. Neyse sonra girdim bir sanat galerisine. Medeniyet depoladım e malum eve gidince ihtiyacımız oluyor ailecek. Ardından oturdum bir parka Great Gatsby'i okudum. Fitz amcanın ellerinden öperim süper kitap. Tam New York'ta okumalık. Ne diyordum ha sonra yanıma bir çocuk geldi. Dedi ne okuyorsunuz falan. Biz bir konuşmaya başladık saat olmuş 8. Dedim benim gitmem lazım. Yaban ellerdeyiz sonuçta. Böyle kaçıyor gibi oldum ama ne yapayım biz böyle gördük büyüklerimizden.
12 Aralık 2013 Perşembe
Yazmayı bilmiyorum evet. Saçmalıyorum çoğu zaman. Cümlelerin kısa, anlamsız. Anlatmak istiyorum. Bağırmak , paylaşmak istiyorum hissettikleri mi? Ben bile anlamamışken kim anlayabilir ki beni? Ne arıyorum? Ne istiyorum bu hayattan ki asla memnun edemiyor beni? Ne bu içimdeki boşluk?. Aşık olmak istiyorum. Amansızca, salakça, çocukça sevmek. Onu bile beceremiyorum. Gelecek korkusundan mı yarın için hiçbir şey yapmıyorum.
Neyse...
Aldırmayın siz 17 yaşındaki ergen bir kızın söylediklerine. Bu da bir dönem nasılsa(?)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)